son kötülenen tanımları
genel istatistikler
bu festivalin ozelligi muzigin kalabalik bir gurupla beraber sokaktan sokaga sehirde hareket etmesidir. 2009 festivali 3-7 haziran tarihleri arasinda gerceklesecek. djuna barnes, onur ozer, carl craig, martinez.fredski, trentemoeller, ellen allien, glass candy calacak olan dj'lerden bazilari. http://www.cphdistortion.dk/
(bkz: proposition 8) bir kere benim anlamadigim, yatak odalarimizda olan biten seyler niye bu kadar cok insani ilgilendiriyor ki? ya bu escinsel mevzularini bedensel goruntulerle grafiklestirip sonra da yorum yapmanin ne alemi var onu iste hic anlamiyorum. hele cocuk yapmak ile alakasini hatta hic ama hic anlamiyorum. cocuk yapmak icin insanlar artik evlenmeyi birakti bazi ulkelerde, cocuk yapmayi da birakan ailelerin oldugu ulkeler var zira. en son baktigimda soyle bir evlilik yemini ediliyordu: iyi gunde, kötü günde, hastalıkta, sağlikta, her zaman, her yerde, birbirimizi, sevecegimize ve birbirimizi koruyacagimiza, söz veriyoruz. e tamam iste. birakalim iste iki insan sevmis, asik olmus, birinin basina birsey gelirse, digerini hastanede 1.dereceden aile olarak yaninda bulunabilmesine izin verelim iste misal. ensestligin bu konuyla hicbir alakasi yoktur ancak, ulkemizde ve yanilmiyorsam islam dininde de akraba evliligi de hala mesrudur, enteresan. uzun lafin kisasi, evlilik steril steril yasamak icin toplumsal bir ihtiyactir ve de tek basina ayri bir konudur. bosanmak ise bir o kadar ayri ve ayni derecede onemli bir konudur. escinsel evlilik toplumun ahlakini bozmaz. nasil bozsun? yuva kurmak icin evleniyor iki insan, niye ahlak bozsun durduk yerde, tek esli olunacak iste bu yeminden sonra yahu. panik yapmaya gerek yok. zira, bizim ulkemizde yakin zamanda alinabilecek bir hak degildir maalesef. o yuzden sizden bizden farkli olmayan escinsel ciftler yuzyillardir yaptigi gibi, ust komsumuz olarak, yada yan komsumuz olarak, hatta is arkadasimiz olarak kapali, sakin ve sessizce yasamaya devam edecek ve hepberaber onlarin escinselligini hiiic farketmeden dolayisiyla hic uzulmeden sikilmadan kabul etmeye devam edecegiz. o yuzden, heteroseksist zihniyetimizin ezici cogunluk oldugu sevgili memleketimizde bu konuya su zamanda cok da fazla kafayi yormamak lazim.
(bkz: akdeniz toplumlarinda cinsellik) (bkz: karadeniz toplumlarinda cinsellik) (bkz: atlantik toplumlarinda cinsellik) (bkz: hint toplumlarinda cinsellik) (bkz: anadolu toplumlarinda cinsellik) (bkz: dunya toplumlarinda cinsellik)
(bkz: dünyayı kurtaran adamın oğlu)
herseyin yolunda ve topluma uyguna bir sekilde yurumesi icin gereken tum fedakarligi yapabilen insanlar kendilerini bu ugurda harcamaktan sakinmazlar. aman sikinti olmasin, aman huzursuzluk cikmasin icin mantik onermelerinin fazlasiyla hukum surdugu bu hayatta, istatistik insanlarin kendilerini kandirmak icin kullandiklari ana bilim dali olmaktadir. cogunluk olusturan insanlardan farkli insanlarin olmadigi bir yasamdir, kaybetmekten surekli korkulan bir yasamdir, en kotusu; klise dusuncelerden bir adim disari cikamayip surekli dayatilan fikirlerde saglamlik, huzur bulan bir yasama sekli. mesela, is kaygisiyla, sanat istenmesine ragmen isletme tercihi yapilmasi, okunmasi gelecek kaygisiyla kendi isini yapmak yerine, maasli bir iste calismanin tercih edilmesi toplum yargilayacak diye insanin icinden geldigi giyinememesi . . boyle uzar gider bol bol. (bkz: 1984) (bkz: v for vendetta) (bkz: kafka)
ayri dunya insanlarinin birbirlerine karsi korkulari, kosulsuz asik olmak, kosulsuz sevmek, zaaflar ve seks ugruna yapilabilecek ayak oyunlarini insanin bir nevi gozune sokan doneler aldim ben sahsen. su da var tabi; bu ara duyunca tuylerimi diken edip heyecan yaratan sarkiyi** da koymuslar, etkisi yok deil. bi daha olursa bi daha da seyrederim valla.
(bkz: refleks)
bu giz ile yasamak pek mumkundur. durumu oldugu gibi kabul edip, birbirinin aynisi corap giymeyi kural halinden cikarip, uygunsuz corap eslemeleri yapmak insani eglendirdigi gibi sinir sahibi olmaktan kurtarmaktadir.
brad pitt'den ziyade cate blanchett'i daha cok takdir ediyorum (hep de ederim), yine etkileyici ses tonu ve duru oyunculuguyla ayni guzel hissiyati vermistir film boyunca, ancak yine tekrarliyorum, havada oylece asili kalmis maalesef. bu bir siir degil ama alakasiz bisekilde hep su sorusu donuyor aklimda habire, engel olamiyorum da: sair, bu filmde neyi anlatmak istemistir? filmin en begendigim yerleri birbirlerine iyi geceler dilemeleriyle, run lola run yani lola kosuyor filminden esinlenip trafik kazasina da, su olmasaydi bu olmasaydi bunlarin hic biri olmazdi dedikleri yerler sanirim. slumdog millionaire'in yonetmeni olsaydi bu filmi nasil yapardi acaba? hmm. sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |